19 Ekim 2018 Cuma

Donanim Haber-Samsung QLED

Merhabalar;
Hayalimdeki #QLEDTV;
1) Üç boyutlu görüntüyü gözlük kullanmadan insan gözünün göreceği şekilde gösterebilmek. Yıllar önce CEBIT fuarında büyük totem ekranında gördüğüm bu özellik yeni nesil TV'de uygulanabilir. Kumanda üstünde 3D tuşuna basıldığı zaman görüntü insan gözünün algılayabileceği şekilde yansıtılabilmeli,
2) Az aparat kullanarak çok fazla özellik sunmalı. Sesle kontrol, elle kontrol, göz işaretleriyle kontrol vb. gibi özellikleri sunmalı,
3) Ekran istenildiğinde curve şekline dönüşebilecek şekilde dizayn edilmeli. Yani esnek bir QLED ekran teknolojisi olmalı,
4) Dolby Atmos ses sistemi TV'nin içerisinde olmalı,
5) Kablosuz şarj teknolojisi sunmalı ve cep telefonları şarj edilebilmelidir.
#donanimhaberlekoreye

30 Aralık 2011 Cuma

Girişimcilik!!!

        Biz bilişimciler için girişimcilik önemli bir kavramdır.Aslında bu kavramın çok çeşitli tanımlamaları var.Bir sürü pazarlama kavramları falan filan....Hiç oralara girmeyeceğim.Girişimcilik;oluşturduğun fikrin hayata geçirilmesi için geçireceğin bütün evrelere dayanabilme gücüdür. :)
        Bunları neden söyledim şimdi?Açıklayayım.Yine her zaman ki gibi sizlerle uyuşmayacağız ama ben bildiğim yoldan gideyim.Öncelikle bir düşünce.Düşüncenin doğurduğu fikir.Fikrin getirdiği projelendirme aşaması... vs.Evet hepsini oluşturduk peki sonra.Önce en alt kademeden başlayacaksın projeni çok belli etmeden yavaş yavaş demli çay gibi içirteceksin ki kimse bir anda hopp diye projenin üstüne yatmasın.Bir örnek vereyim:Bir üniversitenin düzenlemiş olduğu proje yarışmasına katıldık.Fikirlerimizi,projemizi söyledik.Sonra, projeyi şekillendirmeye başlacaktık ki elendiniz yanıtı geldi.Neye dayanarak elediler anlamadık ama elediler.Birkaç ay sonra bir baktık bizim projeyi adamlar yapmış bir güzelde pazarlıyorlar.Öylece gözüne fener tutulmuş tavşan gibi kaldık tabi.İşte bize bir hayat dersi daha... :) Sonra yavaş yavaş yukarılara doğru çıkmaya çalışacaksın.Bir sürü prosedürden geçeceksin.Bakalım bizden mi değil mi aşamalarını da geçtikten sonra eğer hala kalp krizi geçirip öğle namazına müteakip gitmediysen belki Teşvik alabilirsin.Bu sırada projeni kaptırmaman da çok önemli.Adam "hııı iyiymiş ama olmaz deyip" çat diye başkasına yaptırabilir bu işi.Yukarıda örneğini verdim."Olmaz Olmaz DEME!!!"
        Bu kadar prosedür niye ya da bu kadar prosedürle öğrenci niye uğraşıyor?Oturmuş üniversitelerde bunlarla öğrenciler uğraşmıyor.İşte ilginç bir nokta daha geliyor.Ülkemizde kaç tane üniversitenin sistemi oturmuş bulunmakta?Bir elin parmağını geçmez biz bilişimciler için.
        Geçen gün arkadaşım çilesiz bana internette bir şey gösterdi çok güldüm.Hatta gülmekten yarıldım.Bir iş adamının internet sitesinde "çırağım olmaya hazır mısınız?" diye bir başlık var ve resimde iş adamı "O Ses Türkiye" programında ki Acun Ilıcalı gibi poz vermiş.Daha sonra eee hadi olalım bakalım dedik.Bir baktık 10.000$+KDV isteniyor.Hem çırağım ol diyor hemde para istiyor.Güzide ülkemizde bir zamanlar "gelinim olur musun?" programları falan vardı.İşte bu da aynen onun gibi bir şey... :):):) Ego,tatminsizlik veya aşırı tatminlik,yüksek görme....vb. gibi özellikler insanı başkalaştırıp bambaşka bir hale dönüştürdüğünün kanıtıdır.
        Yaaaa işte arkadaşlar şimdi ne yapıyoruz.Öncelikle paramızı biriktiriyoruz daha sonra boynumuza bir tasma takıp bir de plastik kemik hav hav diye diye o çıraklığa gidiyoruz... :) :)
        Böylelikle güzide sistemimizin bir parçası olan girişimcilik konusuda burada sona ermiş bulunmakta.En iyisi KPSS'ye çalışmak olsa gerek.Hadi eyvallah... :)

29 Aralık 2011 Perşembe

Ülkemizde Bilişim!!!

        Ülkemizde Bilişim Sistemleri bildiğiniz gibi Ulaştırma Bakanlığı altında bulunmaktadır.Bizimkiler hat,kablo,döşeme falan zanledip Ulaştırmaya bağlamışlar bu SİSTEMİ.İşte bu yüzdendir ki gelişemiyor bilişim sektörü.Çoğunuz bana katılmayacaksınız adım gibi eminin ama evet sırf bu yüzden gelişemiyor bilişim.Ne demişler büyükler:"Balık baştan kokar." Bir de daha büyüklerin lafı var ki o da imam cemaat lafı... :) :)
        Bizim bakanımız maalesef bu konulara çok yatkın değil.Zaten katıldığı toplantılarda ki konuşmaları da bunu gayet ortaya koyuyor.(http://www.youtube.com/watch?v=Sn7pNTsY5iY).Bir insanın bilmemesi ayıp değildir ama öğrenmemesi ayıptır.Eğer kendin öğrenemiyorsan bari yanındaki danışmanların öğrensin.%170 zam alırken iyi valla bir zahmet açsınlar interneti öğrensinler.Sonuçta yasaklı içerik değil ,değil mi? Yoksa öyle mi acaba? Peki çözümlere gelelim öyleyse.Madde madde yazacağım.Yazıyorum:

1)Öncelikle BTK,TİB..vb. kuruluşlar kaldırılacak
2)Bilişim, Ulaştırma Bakanlığı'nın elinden alınacak.
3)Bilgi Sistemleri ve Teknolojileri,Bilişim Sistemleri ve Teknolojileri,Bilgisayar Bilimleri....vb. gibi herhangi bir isim olabilir ayrı bakanlık kurulucak.(Sonuçta TOKİ başkanını bakan yapmak için ayrı bakanlık açan hükümet bunu yapabilir.Çok zor bir şey değil bu.)
4)Kesinlikle sektörü bilen veya bu sektörde çalışmış bir kişi dışarıdan Bakan olarak atanacak.(Ünvan önemli değil)
5)Bakan Yardımcılığına yine aynı şekilde sektörü bilen biri atanacak.(Ünvan önemli değil)
6)Bakanlık Merkezinin,çeşitli illerde aynı MİT gibi şubeleri bulunacak.Nasıl yani ? Şöyle:İzmir,İstanbul,Samsun,Antalya,Malatya,Diyarbakır başta bölge illeri olmak üzere buraya Bakanlığa bağlı şubeler kurulacak.Bu şubeler bölgesel faaliyet gösterip her türlü bilgiyi merkeze bildirecek ve doğrudan Emniyet,Jandarma,Mit gibi teşkiltalarla ortak haberleşme içerisinde olabilecek.
7)Telefon dinlemeleri,internet izlemeleri,filtreleme veya engelleme gibi yasal haklar bakanlık bünyesinde olacak ve böylelikle ağ karmaşası son bulacak.
8)Telefon ve internet hizmeti veren bütün firmalar hakkında herhangi bir şikayet olduğunda gerekli inceleme ve denetleme yetkisi bakanlık bünyesinde olacak.
9)Ulusal çapta bir Siber Saldırı olması halinde sadece bakanlık müdahale edecek.Eğer bakanlık yetersiz kalırsa,bakanlığın izin verdiği kurumlar gerekli desteği verecek.
10)Devletin bütün resmi kurumlarının güvenliğini sağlayabilecek güçte bir yapısı olacak ve bu yapıyı kendi menfaatleri doğrultusunda kullanmayacak kadar da TEMİZ bir teşkilat yapısında olacak.
11)Ülkemizdeki her türlü Bilişim ihalelerini devletin denetleme kurullarıyla birlikte onlara yardımcı olmak maksadıyla katılabilecek ve denetlemeye yardımcı olabilecek.
12)Türkiye'nin Bilişim konusunda en ileri düzeye çıkması için gerekli AR-GE çalışmaları için gerekli ödenekleri çıkaracak ve kendi bünyesinde de AR-GE yapısı olacak.
13)Bu AR-GE ,ASELSAN,HAVELSAN,ROKETSAN ve her türlü yerli yabancı silah,teknoloji,bilişim firmalarıyla beraber ortak projeler üretebilecek.
14)Bakanlığa ve bağlı teşkilatlarına hiçbir şekilde KPSS puanı üzerinden eleman alınmayacak.Bakanlık eleman alma şeklini kendi yapacağı yazılı ve sözlü sınavlarla belirleyip,buradan başarılı olanları çalıştıracak.
15)Gerekli tüzük ve düzenlemeler yukarıda ki maddeler esas alınarak düzenlenip uygulamaya geçilecek.



        Keşke bunlar olsa ama ne demişler "HAYAL KURMAK BEDAVA..."




Siber Saldırı!!!

        Ülkemizde nedendir bilinmez(!) sürekli interneti filtreleme,engelleme gibi şeyler yapılmakta.Çok kötü şeyler varmış içerisinde internetin.O yüzden de kapatalım gitsin diyorlar bizimkiler tabi.Ne diyordu zamanında Sn.Demirel : "Pireye balyozla vurulmaz".Bunlar interneti hem pire olarak görüyor hem de değil balyozla bildiğin nükleer bombayla vurmaya çalışıyor.Ehh ne diyelim "Allah kabul etsin" :):):)
         Tabi konu biraz uzun ve derin olunca cümleleri usturuplu kurup öyle yazmak gerekiyor.Olması gerekenleri bir sonraki "Ülkemizde Bilişim" adlı yazıya bırakıp sizlere ülkece yaşadığımız bir olay hakkında kendi görüşlerimi,düşüncelerimi aktarmak istiyorum.
        Biliyorsunuz bundan birkaç ay önce "Anonim" adlı bir hacker grubunun saldırısına uğradı Türkiye.Bu saldırıyı gerçekleştirmelerinin amacı Türkiye'de ki engellemeleri,filtreleri protesto etmek ve kaldırtmak içindi.Başarılı olundu mu derseniz kime göre neye göre gibi bir durum çıkar karşımıza.Öncelik hedef olan BTK'ya yapılan saldırı bana göre başarılı oldu.En azından BTK'nın dinamik yapısını çökerttiler ve BTK'yı kendi içerisinde internetini kapatmaya zorladılar.Tabiki bizimkiler işte şöyle yaptık, böyle yaptık, ettik, durduk, engelledik dediler.Diyeceksiniz ki eeee ne var şimdi bunda ne olmuş ki.İşin ilginci bu saldırıyı "Ay-Yıldız Hacker Team" adı altında bir grup Türk Bilgisayar Mühendisi engellemek için uğraştı.Uğraşmakla kalmayıp bazı saldırılarda başarılıda oldular.Çünkü tek hedef BTK değildi.İşte ilginçlikler başlıyor güzel Ülkemde...
        Ay-Yıldız Hacker Team adı üstünde bir hacker timidir.Bir grup Türk Bilgisayar Mühendisinden oluşmaktadır.Hiçbir resmiyeti YOKTUR.Buna rağmen bu saldırıyı engellemk için canla başla çalışıp belirli oranda başarılı da oldular.Peki hangi yetkiyle? Hangi sıfatla bu saldırı için savunma ve saldırı hazırlığı yaptılar? Kim onlara söyledi böyle bir şeyi? Hangi yetkiyle MİT'e,TÜBİTAK'a,EMNİYET'e  şu şu ip'ler saldırmıştır,şuradan şuradan saldırı olmuştur diye rapor veriyorlar? Yargılamıyorum yanlış anlaşılmasın.Demek istiyorum ki bizim resmi olarak hiçbir kurumumuzda böyle siber saldırıları önleyecek mühendislerimiz yok.NEDEN?Cevap çok basit.Ya KPSS ile alıyorsun ya kendi adamını alıyorsun.Gerçi şu anda ikisi de aynı şey ama neyse.Bir insanın KPSS'den 85 üstü alması onu eğitimi konusunda çok yetenekli ve bilgili biri olarak göstermesi demek değil ki arkadaş!!!Örnek; kendi üniversitemizde en önemli derslerden birkaçı olan Veri Yapıları,Web Tabanlı Programlama,C# ..vb. derslerini veren kişi şu anda KPSS'den Karaurgan Köyüne Müdür Yardımcısı olarak atandı.Haliyle ehli kişileri görevde bulundurmak yerine kendi adamlarını bulundurmayı tercih ediyorsun.Sonra da siber bir saldırıda aslında kendiside bir yasadışı grup olana sığınmak zorunda kalıyorsun.Yani Devlet olarak Siber Savaş'ta aciz bir durumda olduğunun göstergesidir aslında bu durum.Ulaştırma Bakanlığı'ndan bir müsteşardı galiba tam hatırlamıyorum şöyle dedi:"Modemine şifre koymayan herkes suçludur." Lafa bak yaaa böyle bir şey olur mu?Böyle bir açıklama olur mu?Sanki modem şifreleri kırılamıyor.Sanki her evine internet bağlatan çok iyi anlıyor modemden, şifreden.Acaba kendisi anlıyor mu diye de sormak lazımdı  neyse...
        Türkiye'de ki Bilişim yapısının nasıl olması gerektiğini "Ülkemizde Bilişim" adlı yazımda okuyabilirsiniz.Yukarıda yazdıklarıma katılablirsiniz katılmayabilirsiniz ama madem burası HUKUK (!) ülkesi,HUKUK HUKUKSUZLUKLA ÇÖZÜLEMEZ!!!

Fiber İnternet!!!


Bu anlattığım olay tamamen gerçektir...


        Mart ayının başlarında netbook'umu uykudan uyandırdığım zaman karşıma "i will fuck your router" bir yazı geldi.Şöyle bir düşündüm bu ne len dedim güldüm geçtim.Daha sonra yine uykudan uyandırdığımda "i will hack your router" diye bir yazı gördüm ve yine ulen biri bizimle dalga geçiyor ama kim dedim.Aklıma bizim Çilesiz'le Semih geldi.Kesin dedim bunlar yazmıştır bu yazıyı.Neyse bu böyle bir kaç gün devam etti.Daha sonra Semih'e sordum "oğlum bu neiş böyle yazılar görüyorum diye" o da bana "yaa birisi yazmıştır falan" dedi.Yine bir akşam bunu tartışırken yine aynı yazıyı gördüm.Semih şüphelendi "böyle bir şey olması zor emin misin birisinin yazmadığına dedi " bende "birisi yazmış olamaz çünkü laptopu yanımdan ayırmıyorum dedim".Sonra tekrar uyku moduna alıp uyandırdığımızda bu yazıların farklı şekillerini gördük.Yani farklı farklı değişiyordu her defasında.Yaklaşık 2 saat boyunca böyle devam etti.Açtık kapattık.Açtık kapattık......
        Semih laptopun masaüstüne bir not bıraktı text dosyası içerisine "who are you" diye.Bir süre sonra text dosyasını açtığımızda bir baktık cevap yazılmış altına.Hatırlamıyorum cevabı ama evet cevap yazmıştı bizim hacker abi... :) Bayağı bir sohbet ettik o text dsyası içerisinde işte "neden bizimle uğraşıyorsun,kimsin,necisin... vb." şekilde.Bazılarına cevap verdi bazılarına ise cevap vermedi.Bazı şeyler söylüyordu bize orada "kırmızı,sarı,kaldırım ...... vb." .Araştırdık ve California çıktı iyi mi.Bizim hacker abinin menşeisi Amerika.Vayyy beee dedik ulen adam Amerika'da hemde California'da.Biz niye seviniyorsak anlamadım.... :) 
        Fakat bir süre sonra sıkıcı olmaya başladı.En basiti interneti kullanamıyordum.Ne yapsam adam izliyor görüyor.Artık işler çirkefleşmeye başladı çünkü adam bizi laptopun web kamerasından izliyormuş.Hatta bana "mavili gözlüklü ibne" bile dedi yani o derece siz düşünün artık.Bende boş dururmuyum anasına avradına sövdüm gitti.Sonra adam text dosyasına mesaj bıraktı TEB 15,20 gibi.TEB Bankası hesabımda ki paraları söylüyor bana.Allah'tan 6 sıfır atıldıda adam bir şey zanletmedi.Yoksa düşünsenize hackerın benim 15 milyonum olduğunu zanlettiğini.Western Union'dan transfer yapmaya kalksa 60 milyon isteyecek.Hacker kalpten giderdi valla.... :)
        Semih,ben ve Çilesiz her gece istisnasız saat 23.00'da bilgisayarı açıp bizi nasıl hacklediğini bulmaya çalıştık.Daha sonra bulduk tabi bizi nasıl hacklediğini.Şimdi o yöntemleri anlatmayayım biliyorsunuz "Devlet Sırrı" denilen bir şey var. :) 
        İnternet hizmetini veren firmayı aradım böyle böyle dedim.Oradaki adam bana biz ilgilenicez bakıcaz falan dedi ama nerdeeee sallayan yok tabi.Bende resmi olsun diye dilekçe yazdım, faks çektim ama nafile.Yazdığım dilekçeyi bana açıp, okuyup, kapatıp tekrar geri göndermişler.Sonra bir de mail atayım dedim ve mail attım.Mükemmel bir cevap verdiler."Şifrelerinizi kontrol edin, kolay şifre koymayın, mükerrer bir kullanım yoktur".(Sanki hacker benim müşteri numaramla Amerika'ya hat çekecek.) İşte bu mükemmel cevabın ardından anladık ki yok arkadaş kendi başımızın çaresine kendimiz bakıcaz.Sonra gerekli güvenlik önlemlerini alarak hacker abimizi durdurmayı başardık.Biz 24 yaşında 3 genç bu işi başardık ama aylık en az 5.000 TL maaş alan ve ayakkabı numarası kadar IQ'ları olanlar beceremedi bu işi.Kimisi inanır bu olaya kimisi hadi len der geçer.İşte hayat.Eeee ne demişler;


                                    "AKIL YAŞTA DEĞİL BAŞTADIR"